Kategoriler
Dizi İncelemesi

Wednesday: 13. Cuma’da doğan kız

Wednesday karakteriyle ilk tanışmam çok eskiye dayanmıyor.Bu yaz kuzenlerim ,ben ve kardeşlerim bir film izlemek istiyorduk. Netflix’e girdiğimizde gözümüze “Addams Ailesi” diye bir film çarptı. Filmin animasyon halini sinemada ve reklamlarda görüyordum. Bu filmin onun daha eski versiyonu olduğunu düşündüm ki haklıydım. Filmi izledikten sonra gözüme çarpan birçok şey oldu. Morticia Addams ve Gomez Adams’ın ilişkisi bunlardan bir tanesiydi. Aynı zamanda, Wednesday karakteri daha önce pek karşılaşmadığım bir kişiliğe sahip. Hareketleri, olaylara karşı takındığı tavırları veya ağzından çıkan herhangi bir cümle bile bir hayli kabaydı ama bunları küçük bir kızın söylemesi ise bu durumu hem tuhaf, komikti ve karakteri ilgi çekici kılıyordu. Filmi izlememizden birkaç ay geçtikten sonra karşıma bir haber çıktı ve haberde Netflix’in Wednesday’in başrolünde olduğu bir dizi yayınlayacağını gördüm. Hemen internete girdim ve dizide kimler oynuyor veya daha önemlisi kim tarafından yönetildiğini gördüğümde bu dizinin bir hayli başarılı olacağını anladım.Dizinin dört bölümünün yönetmeni, birçoğumuzun küçüklüğüne damga vurmuş olan Tim Burton’dı.Tim Burton gerçek anlamıyla bu tarz filmleri yapmakta ustalaşmış çok renkli karaktere sahip bir yönetmendi. Bu iş için biçilmiş kaftandı. Tim Burton dizinin sekiz bölümünün dördünü yönetmiş. Peki genel olarak Wednesday dizisi nasıl?

İlk önce hikayeyi inceleyecek olursam Wednesday’in korkutucu ve güzel kabalığını bir gizemle birleştirmeleri kesinlikle çok güzel olmuş. Hikayemiz Wednesday’in, Nevermore okuluna gelmesiyle başlıyor. Bu okul özellikle “outcast” olarak tanımlanan yani alışılmışın dışında bazı insanüstü özelliklere sahip çocuklar için yapılmış bir okul. Wednesday okula geldiğinde asi yapısından dolayı olay çıkaracağını düşünmüş olabilirsiniz ama olay onu buluyor. Wednesday ölümle burun buruna geldiği bir durumla burun buruna geliyor. Henüz Wednesday’in yanındakiler olayın şokunu atlatamamışken o çoktan bu olayın arkasında kimin ya da kimlerin olduğunu araştırmaya başlıyor. Olayı çözmeye çalışan Wednesday kendini büyük bir planın içindi buluyor. Nevermore’a karşı bir saldırı gerçekleşeceğini ve bu saldırının önüne geçebilecek olan tek kişinin kendini olduğunu öğreniyor. Hikaye genel hatları ile böyle. Hikaye karakterin farklı hiç görünmemiş bir tarafını ortaya çıkarmış. Şahsen, Wednesday’in bu yeni portrelenme şeklini çok beğendim. Wednesday’in kişiliğini ve havasını bozmadan anlatması da çok hoşuma gitti. Fakat dizinin her şeyi topalayıp bir sonuca bağlayacağı son bölümüne çok fazla içerik doldurmuşlar. Bu yükleme sonucunda dizinin sonunda beklediğiniz yüzleşme çok kısa bir şekilde oluyor. Bence bunu bir böülüm daha ilave edip çözebilirlerdi.

Dizide kullanılan kıyafetler çok özenli ve detaylı bir şekilde hazırlanmasının yanı sıra karakterlerin kişiliklerini ayırmada izleyiciye çok yardımcı oluyor. Mesela dizide Wednesday karakteri renklere alerjik biri olarak gösteriliyor ve ona göre de giydiği her şey beyaz ya da siyah. Hatta dizi de bütün okuldaki herkesin giydiği üniforma mavi-siyahken, onun giydiği beyaz ve siyah. Onun dışında Enid karakteri de giyimi ve karakteristiği birbiriyle çok bağdaşan başka bir karakter. Enid, Wednesday’in aksine daha renkli bir kişiliğe sahip bu yüzden de giydiği kıyafetler daha renkli ve daha göz alıcı oluyor. Bu kişiliklerindeki farkın kıyafetlerine taşınması izlediğimiz zaman aralarındaki zıtlığı ve beklenmedik şekilde kurdukları arkadaşlığı absürd kılıyor.

Dizi bana göre her ne kadar başarılı olsada “Addams Family” (1991) filminde Wednesday’i oynayan Chritina Ricci bence en iyi Wednesday.

Dizideki diğer her şey ortalama seviyede yapılmış. Dizi eğer eğlenmek ve biraz da gizem istiyorsanız tam size göre.

Puan: 9/10

Kategoriler
Dizi İncelemesi Main page

Euphoria 1. Sezon İncelemesi

Biliyorum uzun zaman oldu ama bomba gibi döndüm. Her hafta yazı yazmaya çalışacağım. Eğer bomba gibi dönüyorsam bunu bomba gibi bir dizi ile yapmalıyım dedim. İşte o dizi: Euphoria

Öncelikle Euphoria herkese göre değil ama dizi Hbo’nun yani kötü bir şey görme olasılığınız düşük.

Dizinin beni en çok içine çekme sebeplerinden biri hikayenin çok iyi olması ve her bölüm’ün başında 5-10 dakikalık bir karakterin backstorysini anlatması, benim o karakterlerin neden öyle davrandıklarını ya da nasıl düşündüklerini anlamamı ve onlarla empati kurabilmemi sağladı. Mesela Nate ve Maddy’nin hikayeleri benim favorilerimden bu hikayeleri dinleyince neden öyle davrandıklarını ve insanlarla olan ilişkilerinin nasıl evrildiğini anladım. Bu sekanslar bile bence her bir karakterin ne kadar dolu olduğunu ve her birinin hayata tutunacak bir sebepleri olduğunu gösteriyor. Bu da senaryonun ne kadar incelikle yazıldığının bir göstergesidir.

Dizinin başka çok iyi yaptığı şey ise kesinlikle sahnelerin kurgusu ve çekimler. İlk bölümde Rue’nun uyuşturucu etkisinde olduğu sahne ve zeminin yer değiştirmesi aslında Inception’da olan sahnelerden biri. Dikkatli bir şekilde bakarsanız görebilirsiniz çünkü dizi bunlar ile dolu.

Şimdi geldik en can alıcı noktaya yani oyunculuklara. Ben bu konuda ne desem boş herkes çok iyi olduğunu söylüyor çünkü öyle. Yani hiç kimse mi kötü oynamaz hatta Zendaya o yıl Emmy’i aldı. Oyuncular karakterlerine inanmış ve onların ilişkilerine inanmış çünkü derslerine çalışıp karakterlere iyi bürünmüşler.(Cast seçimi çok iyi) Mesela Rue ve Jules’un ilişkisi inanılmaz. Bazen sadece onların olduğu sahneleri görmek için tekrar ve tekrar izlediğim bölümler oluyor.

Tüm bunlar dışında ben makyaj ve köstüm ekibini tebrik etmek istiyorum. Diziden rol çalmak yerine ona değer katan bir şey olmuş. Euphoria’nın o kendine özgü hoş havasını çok iyi verebilmişler. Zaten makyajı internette viral oldu. Kostümler inanılmazdı özellikle Lexi’nin Bob Ross’u çok iyidi.

Müziklerde zaten çok iyi, Labrinth gibi bir sanatçı ile anlaşmaları ve onunda çok iyi bir iş ortaya koyması Euphoria’yı daha da mükemmel yapıyor.

Euphoria 2019’un en iyi işlerindendi hazır 2. sezonu da yayınlanırken ilk sezonu aradan çıkarayım dedim.

Euphoria herkese göre değil ama dizi Hbo’nun yani kötü bir şey görme olasılığımız düşüktü

Puanım:9.5/10 (Ağır ama izlenir)

Translate »